KENDİMİ AŞTIM / HANDE EREN RÖPORTAJI
            
 Güzel, sosyal ve çalışkan. Bu üç unsurun bir arada toplanması ne müthiş şey ama. Ne istediğini net bir şekilde ifade ediyor. Televizyonculuğa adım atmanın onu bambaşka bir insan yaptığını, aştığını hatta uyanıklığı öğrettiğini söylüyor. Hande’nin planları, daha işin başında bile bu kadar çok koşuşturması ve yaptığı şeye tutku ile bağlı olması müthiş motivasyonlar yaratacak. Üsküdar Üniversitesi’nde Medya ve İletişim bölümüne kayıt yaptırıyor. Hemen ardından Reklam Tasarımı ve İletişimi bölümünde çift anadal yapıyor ve aynı zamanda bunu tam bir iletişimci olabildiğini hissedebilmek için yaptığını söylüyor. Ancak hayata dair çok güzel planları var. 
Okuyalım…

Neden iletişim fakültesi?
Bu konuda bana abim rol modeli oldu diyebilirim. O da iletişim fakültesi mezunu ve lisansta iken gazete çıkıyorlardı. Bunun için araştırmalar  ve fotoğraf çekimi yapıyorlardı. Bu şekilde benimde araştırmaya olan ilgim arttı. Ancak ilk fakülteye geldiğimde bundan emin oldum ve iyi ki buradayım dedim. Okuldaki stüdyo ortamı beni çok etkiledi. Kamera karşısında olmak o kadar güzel bir şey ki. Gündemi takip ediyorsun, gazete okuyorsun, sunumlar yapıyorsun, haber yazmayı öğreniyorsun. Bunların hepsi bütünleştirici unsurlar ve inanılmaz katkılar sağlıyor.

Peki, ne bekliyorsun bu bölümden? Neleri planlama imkanı sağlıyor sana?
Bir kere bu bölüm beni haber sunumuna adapte etti. Özellikle Cansu Canan ve Pelin Çiftçi gibi sunucuların sunum ve tartışmaları beni çok etkiliyor. İleride de araştırmalar yapıp ekran karşısında tartışmaya yönelik planlar yapıyorum ve daha çok bunun için çalışıyorum.

Üniversite tercihlerine daha vakit var ancak bu yıl tercih yapacak öğrenciler için Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi hakkında bilgi verir misin?
Kamera, röportaj yapabilme fırsatı, istediğin şekilde stüdyo kullanabilme ve burada program yapabilme imkanı sağlıyor ki bunlar en önemli özellikler. Bir projen varsa öğretim görevlileri ve sorumlular sana her türlü desteği sağlıyor. Özellikle Görsel İletişim Tasarımı okumak isteyenler için önemli ki Mac laboratuvarı açıldı. Burada öğrencilere photoshop ve illüstrasyon öğretiyorlar, bu şekilde özgün tasarımlar yapabiliyorsun. Ayrıca gazetecilik okuyan bir öğrenci Mac laboratuvarını kullanabildiği gibi görsel iletişim tasarımı okuyan bir öğrencide stüdyoyu kullanabiliyor. Yani tam bir iletişimci olabiliyorsun. Bunun için tüm imkanlar sağlanıyor.

Seyhan Karaman’dan diksiyon eğitimi aldın. Ayrıca Üsküdar TV’de haber sunumları yaptın. Bunlar nasıl gelişti? Nasıl bir atmosfer içerisinde buldun kendini?
Ben stüdyoda okulun etkinlikleri olduğu sürede çok vakit geçirmeye başladım. Bu sırada Seyhan Karaman ile tanıştım ve o sırada Üsküdar’da Yenigün programını yapıyordu. Bize rejide bir takım eksiklerimiz var size hem reji öğreteceğiz hem de sunuculuğun ve programın işleyişini göreceksiniz dedi. Benimle birlikte yirmi kişi falan dahil oldu. Ben burada ilk olarak rejiyi öğrendim sonra Seyhan Karaman bize diksiyon eğitimi vermeye başladı. Sonra Seyhan Karaman ve TRT eski baş spikeri Emin Baykırkık bir diksiyon kursu açtılar, biz orada diksiyon eğitimi almaya başladık. Tüm bunlar belirli bir profesyonellik oluşturmaya başladı. Kamera karşısında nasıl durmalısın, diksiyonu nasıl kullanmalısın, hangi haberi nasıl okumalısın ve bunların dışında pek çok şey öğrendik orada.


   TÜM BU İSTEKLERİMİ HAK ETMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞIYORUM !


Seni neler mutlu ediyor? Nasıl bir hayat yaşamak istiyorsun?
Okulda Şaban abi var. Şaban Özdemir, Ülke TV’de program yapıyor. Pazar günleri sunuculuğunu yaptığı bir programı var. Hafta içi ise bizim Kurumsal İletişimde medya işleri ile ilgileniyor. Benim istediklerim de bu gibi şeyler. Farklı içerikleriyle programlar yapmak ve aynı zamanda editörlüğü devam ettirmek istiyorum. Yoğunluğum olsun istiyorum yani. Beni bu mutlu eder. Kendimi daha fazla geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. Bir gazeteci gündemi takip ettiği kadar çokta okumalı. Ayrıca yurt dışı planım var. Medya alanında MA(Master) yapsam hiçte fena olmaz.

Gerçekten bu istediklerini hak ettiğine inanıyor musun? Neler yapıyorsun bu isteklerini gerçekleştirebilmek adına?
Eşek gibi çalışıyorum (gülüyor). Sabah 06.00’da kalkıyorum, 07.00’da okulda oluyorum. Sabah programı ise 09.00’da başlıyor ve ben bu programdan önce ön hazırlıklar yapıyorum. Program bittikten sonra eğer dersim yoksa Kurumsal İletişimde çalışmaya gidiyorum. Ayrıca Reklam Tasarımı ve İletişimi bölümünde ÇAP yapıyorum. Hak etmek için çok çalışıyorum ve bu yoğunluğu seviyorum.

Peki, tüm bunlar neticesinde nasıl bir Hande oldun? Planların, hedeflerin, başardıkların veya başaramadıkların seni nasıl bir insan yaptı?
Kendimi çok aştım. Ben çok içe dönük birisiydim ve tüm bu yaşadıklarım çevremle iletişimimde nelere dikkat etmem gerektiğini öğretti bana. Sürekli insanlarla bir arada olmak başarmaya olan inancımı arttırdı. Mesela ben hayatta kamera önüne geçemem derken birden kamera önünde haber sunarken buldum kendimi, staj olanakları sayesinde iş yaşamının nasıl ilerlediğini öğrendim. Aynı zamanda uyanıklığı da öğrendim.

Bu işin içinde olan biri olarak düşüncelerini merak ediyorum. Ülke gündeminde şu son zamanlarda yaşanan terör olayları nasıl değerlendiriyorsun? Bunların bir sonu olacak mı sence?
Bir kere şu dışarı çıkmama olayına karşıyım, bu tür saldırılar başımıza her an gelebilir çünkü. Cevaplaması zor aslında bu soruyu. Sabah kalkıyorum, stüdyoya gidiyorum, gündeme bir bakıyorum bir sürü şehit haberi var. Bu durum mesleğimiz gereği dik durmamız gerekirken bizleri de çok etkiliyor. Şehit haberlerini ekrana aktarırken içimde yaşadıklarımı anlatamam sana. Belirli düzenlemelere gidilmesi gerektiği düşüncesindeyim.


ARTIK SOSYAL MEDYA KULLANMAMAK GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU OLAMAZ!

Dijital medyanın konvansiyonel medya önüne geçmesi hakkında ne düşünüyorsun? Konvansiyonel medyanın durumu ne olacak?
Artık ciddi bir teknoloji çağında yaşıyoruz ve her şey internet üzerinden gelişiyor. Şimdi whatsapp ihbar hatları var mesela. Herkes haber yapabiliyor ve vatandaşlarımızda birer gazeteci aslında. Teknolojiyi ve sosyal medyayı iyi kullanmak ve bilmek gerekiyor.

Senden sıkı bir sosyal medya kullanıcısısın. Twitter, Facebook, İnstagram hayatımızın içinde artık. Bu tür sosyal medya platformlarını kullanmamak yanlış mı?
Çok yanlış. Gündemde bir gelişme olduğu zaman bu platformlardan öğreniyoruz artık. Yani sosyal medya kullanılmaması gibi bir durum söz konusu olamaz.


    DAHA ÇOK ÇAĞDAŞ EDEBİYAT OKUYORUM!


Şu ‘’Stephen King’’ hayranlığı nereden geliyor ?
Ben korku filmlerini hep sevdim. Birkaç filmini izledim ve kitaplara geçtim. Kitapların daha iyi olduğunu söyleyebilirim.

Onun dışında neler okuyorsun?
Ahmet Ümit ve Zülfü Livaneli seviyorum. Biraz popülariteye  kaçsa da Elif Şafak seviyorum. Batıdan ise Franz Kafka! Ancak daha çok çağdaş edebiyat okuduğumu söyleyebilirim.

Edebi eserler dışında kendi alanına katkı sağlaması için hangi disiplinlerden yararlanıyorsun ?
Özellikle Sosyoloji okumaları yapıyorum. Ayrıca Psikoloji ve Felsefe gibi disiplinlerde bir iletişimcinin olmazsa olmazlarıdır. 

Yorumlar

  1. Pınar Tezel15 Ocak 2017 03:12

    Harika bir röportaj olmuş. Bir yerlerden başlamış olmak ve bunu genç yaşta uygulamaya koyabilmek cesaret ve azim gerektirir. İkisininde sende olması harika birşey. Başarılarının devamını diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim. 😊

    YanıtlaSil
  3. İkiniz içinde sağlıklı başarılı bir yıl olsun sürekli gelişim isteyen bir yola girmek cesarettir başarılar 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz ����

      Sil

Yorum Gönder